1- Giriş
Hizmet akdi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu md. 4/1/a bendi (işçi) kapsamında çalışanların bazı kazançları tamamen ya da kısmen, yine 5510 sayılı Kanun md. 80/1/b bendi hükmüne göre prime esas kazançlar toplamından istisna kılınmıştır. Bu kazançlar anılı bentte şu şekilde sıralanmıştır;
- Ayni yardımlar (Para olarak değil, madde olarak verilen yardımlar[1]),
- Ölüm, doğum ve evlenme yardımları,
- Görev yollukları,
- Seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı, kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti,
- İhbar tazminatı,
- Kasa tazminatı,
- Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları,
- İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları prime esas kazanca tabi tutulmaz.
Uygulama detayları, 01.09.2012 tarihli “İşveren Uygulama Tebliğinde”[2] açıklanmıştır. Konuya ilişkin olarak daha önce yayımlanan 28.09.2008 tarihli “5510 Sayılı Kanunun 4’üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bentleri Kapsamındaki Sigortalılar İle Sadece Genel Sağlık Sigortasına Tabi Sigortalıların Prime Esas Tutulacak Kazançlarına Dair Tebliğ”[3] ise 01.09.2012 tarihli İşveren Uygulama Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.
- Hükmün Sınırlayıcı Özelliği
Madde, prim hesabında dikkate alınmayacak kazanç türlerini örnek verici değil sayılı ve sınırlı bir biçimde öngörmüştür.[4] Kanun md. 80/1/c bendinde de: “b bendinde belirtilen istisnalar (yukarıda maddeler halinde belirtilen kazançlar) dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz” denmiştir. Bu bakımdan, sigortalılara yakacak, temizlik, aydınlatma ve benzeri nitelikteki giderleri için yahut tahsil veya mesken yardımı gibi kanunda ismen sayılmayan nedenlerle yapılan ödemeler, ödemenin yapıldığı aydaki prime esas kazanca dahil edilecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.6). Bunun gibi örneğin toplu iş sözleşmesi ile “Hizmet Yılı Ödülü” adı altında yapılan ödemeler Gelir Vergisi Yasası, Damga Vergisi Yasası, Sosyal Sigortalar Yasası ve İşsizlik Sigortası Yasası anlamında geniş anlamda vergiye ve prime esas kazanç olarak kabul edilmelidir (Yargıtay 9. H.D. 03.06.2010, E. 2010/14414; K. 2010/16344).[5] Yine işçiye bildirim süresince iş araması için belli bir süre izin verilmesi (yeni iş arama izni) İş Kanununun gereği olup, bu süre zarfında işçi-işveren arasındaki hukuki bağ sona ermediğinden bildirim süresi içinde işçinin aldığı ücretler prime esas kazanca da dahil edilecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.8.5).
- Ayni Yardımlar (Para Olarak Değil Madde Olarak Verilen Yardımlar)
İşverenlerce sigortalılara mal olarak yapılan yardımlar, tutarları üzerinde durulmaksızın, prime esas kazançlara dahil edilmeyecektir. Ancak, ayni yardımların sigortalılara nakden ödenmesi halinde (örneğin yağ parası, un parası, ayakkabı parası gibi) prime tabi tutulması gerekmektedir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.8.1).
İşverence, işçiye atıfet (iyilik) niteliğinde yapılan yardımın mal olarak değil de, bunun parasının verilmesi biçiminde gerçekleşmesi halinde yapılan yardımın ayni yardım sayılıp sayılmayacağı 506 sayılı Kanun döneminde (01.10.2008 tarihinden önce) hep sorun olarak ortaya çıkmıştır. Konu, 2003 tarih ve 4958 sayılı Kanunla, 506 sayılı Kanunun prime esas sayılmayan kazançları düzenleyen 77. maddesi değiştirilerek (29.07.2003 tarih ve 4958 sayılı Kanun 36. md. ile 01.01.2004 yürürlük tarihli olarak) Kanunda belirtilen istisnalar dışında her ne ad adı altında olursa olsun sigortalıya yapılan ödemelerin prime esas kazanç sayılacağının belirtilmesi nedeniyle daha da önem kazanmıştır. Yargıtay kararları da sorunu tam olarak çözüme bağlayabilmiş değildi. Yargıtay, 506 sayılı Kanunun 77. maddesi 4958 sayılı Kanunla değiştirilmeden önce toplu iş sözleşmesi uyarınca ödenen araç ücretleri, elbise dikiş ücretleri, elektrik ücreti, yakacak ve yakıt paraları ile yemek paralarını ayni yardım olarak kabul etmişti. Ancak, Kurumun 08.08.2003 tarih ve 16-294 Ek Genelgesinde, ayni yardımların nakden ödenmesi durumunda bunların prime esas kazançlar tutarına dahil edilmesi gerektiği belirtilmişti. Buna rağmen, Yargıtay 2007 yılında vermiş olduğu bir kararında, “Ayni yardımdan amaç sosyal veya kişisel bir ihtiyacın karşılanması yolunda yapılan bir yardımdır. Yardımın ayni veya nakdi olarak yapılmasının önemi bulunmamaktadır” diyerek önemli olanın yardımın niteliği olduğu, yoksa bunun para olarak ya da mal olarak yapılmasının yardımın niteliğini değiştirmeyeceğini belirtmişti (Yargıtay 21. H.D. 05.02.2007, E. 2006/4180, K. 2007/1193). 5510 sayılı Kanunun md. 80/1/c bendi tüm bu tartışmalara son verecek nitelikte bir hüküm ihtiva etmektedir.[6] Zira, mülga 506 sayılı Kanunun 4958 sayılı Kanunun 36. maddesi ile değişik 77. maddesindeki “Bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime tabi tutulur” hükmüne, 5510 sayılı Kanun md. 80/1/c bendinde bu kez “(b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz” şeklinde çok daha açık biçimde yer verilmiştir.
- Ölüm, Doğum ve Evlenme Yardımları
Ölüm, doğum ve evlenme hallerinde yapılan yardımlar, miktarı ne olursa olsun, prime esas kazançların hesabında dikkate alınmayacaktır. Sigortalının anne ve babası, eşi veya çocuğunun ölümü halinde sigortalıya verilen ölüm yardımı ile sigortalının evlenmesi veyahut çocuğunun olması halinde işveren tarafından yapılan doğum ve evlenme yardımları prime esas kazançların hesabına dahil edilmeyecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.8.2).
- Görev Yollukları
Görev yolluğu, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 3’üncü maddesinde açıklanmıştır. Anılan maddede belirtilen yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafı niteliğinde yapılan ödemeler yolluk kapsamındadır. Bu bakımdan, sigortalılara bireysel iş sözleşmesine veya toplu sözleşmeye dayanılarak ve işveren tarafından sigortalının geçici bir görevle başka yere gönderilmesi veya görev yerini değiştirmesi dolayısıyla verilen ve yolluk kavramına giren ödemeler prime esas kazanca dahil edilmeyecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.8.3).
- Seyyar Görev Tazminatı, Kıdem Tazminatı, İş Sonu Tazminatı, Kıdem Tazminatı Mahiyetindeki Toplu Ödeme ve Keşif Ücreti
Görevleri gereği sigortalılara ödenen seyyar görev tazminatı, iş akdinin feshi veya çeşitli sebeplerle işten ayrılan işçilere işveren tarafından bir defaya mahsus olmak üzere ödenen kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödemeler ve keşif ücreti; prime esas kazancın hesaplanması sırasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, yukarıda belirtilen ödemeleri kanıtlayıcı nitelikteki belgeler, gerektiğinde denetim elemanlarına ibraz edilecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.8.4).
- İhbar Tazminatı
4857 sayılı Kanunun 17’nci maddesinde, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerektiği, işçinin kıdemine göre değişen süreler sonunda iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılacağı, bildirim şartına uymayan tarafın, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminatı (ihbar tazminatı) ödemek zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu durumda sigortalının işyeri ile hukuki ilişkisi iş sözleşmesinin feshi ile sona ermiş olduğundan, ödenen tazminat, ücret niteliğinde olmadığı için prime esas kazanca da dahil edilemeyecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.8.5).
- Kasa Tazminatı
İşyerlerinde para veya kıymetli evrak ya da eşya muhafazası ile görevli bulunan sigortalılara muhtemel açıkları kapatmak amacıyla işverenler tarafından ödenen kasa tazminatları, ücret niteliğinde sayılamayacağından, prime esas kazançtan istisna tutulması gerekmektedir. Ancak, kasa tazminatı niteliğinde olan ödemelerin para ve kıymetli evrak veyahut eşya muhafazası ile görevli bulunan sigortalıya ödenmesi gerektiğinden, bu tür sorumluluğu bulunmayan sigortalılara bu nitelikte bir ödemenin yapılması halinde söz konusu ödemeler prime esas kazanca dahil edilecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.8.6).
- Yemek, Çocuk ve Aile Zamları ( Kısmen Prime Tabi Tutulacak Kazançlar )
9.1.Yemek Paraları (Yardımı)
Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak günlük asgari ücretin % 6 sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı, prime esas kazançların tespitinde dikkate alınmayacak, dolayısıyla bu tutardan prim kesilmeyecektir.
Bu durumda, yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;
İstisna Tutarı = Brüt Günlük Asgari Ücret x % 6 x Yemek Parası Verilen Gün Sayısı (Ay İçinde Fiilen Çalışılan Gün Sayısı)
Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Yemek Parası = Ödenen Yemek Parası – İstisna Tutarı
formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.
Öte yandan, sigortalılara ay içinde yemek parası olarak nakit ödeme yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya şahıslar tarafından (örneğin yemek kuponu karşılığında) gerek işyerinde, gerekse işyerinin dışında yemek verilmesi halinde, işverenlerce bu firma veya şahıslara fatura karşılığında yemek bedeli olarak ödenen fatura bedelleri prime esas kazanca dahil edilmeyecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.7.1).
Örnek: Aylık brüt ücreti 3.000,00 TL olan sigortalıya 2015/Ocak ayında 210 TL tutarında yemek parası ödenmiştir. Sigortalının ilgili ayda hafta sonları (Cumartesi ve Pazar günleri) ve 1 Ocak günü fiilen çalışmadığı göz önüne alındığında yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;
İstisna Tutarı = Brüt Günlük Asgari Ücret x % 6 x Yemek Parası Verilen Gün Sayısı (Ay içinde Fiilen Çalışılan gün sayısı)
İstisna Tutarı = 40,05 TL x % 6 x 21 Gün = 50,46 TL,
Prime Esas Kazanca dahil edilecek yemek parası = 210 TL – 50,46 TL= 159,54 TL
9.2.Çocuk Zammı (Yardımı)
Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 05.06.1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde mesleki eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın Kanuna göre malul olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en fazla iki çocuk (iki çocuk dahil) için çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerin, çocuk başına aylık asgari ücretin %2’si, 657 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında çalışan sigortalıların aynı şartları haiz her bir çocuğu için % 4’ü oranındaki tutarı, aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır (İşveren Uygulama Tebliği, 7.7.2).
Bu durumda, çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;
İstisna Tutarı = Brüt Aylık Asgari Ücret x % 2 x Çocuk Sayısı (İki Çocuğa Kadar)
Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Çocuk Zammı = Ödenen Çocuk Zammı – İstisna Tutar
formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.
Örnek: Aylık brüt ücreti 3.000,00 TL olan sigortalıya 2015/Ocak ayında 4 çocuğu göz önüne alınarak çocuk başına 50 TL çocuk zammı verilmiştir. Sigortalının prime esas kazancına dahil edilecek tutar;
İstisna Tutarı = Brüt Aylık Asgari Ücret x % 2 x Çocuk Sayısı (İki Çocuğa Kadar)
İstisna Tutarı = 1201,50 x %2 x 2 = 48,06 TL
Prime Esas Kazanca dahil edilecek çocuk zammı = 200 TL – 48,06 TL = 151,94 TL
9.3.Aile Zammı (Yardımı)
Sigortalılara aile zammı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, aylık asgari ücretin %10’u, 657 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında çalışan sigortalıların aynı şartları haiz eşi için % 20’si oranındaki tutar aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır (İşveren Uygulama Tebliği, 7.7.3).
Bu durumda, aile zammı adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;
İstisna Tutarı = Brüt Aylık Asgari Ücret x % 10
Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Aile Zammı = Ödenen Aile Zammı – İstisna Tutarı
formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.
Örnek: Aylık brüt ücreti 3.000,00 TL olan sigortalıya 2015/Ocak ayında 150 TL tutarında aile zammı verilmiştir. Sigortalının prime esas kazancına dahil edilecek tutar;
İstisna Tutarı = Brüt Aylık Asgari Ücret x % 10
İstisna Tutarı = 1201,50 x %10 = 120,15 TL
Prime Esas Kazanca dahil edilecek aile zammı = 150 TL – 120,15 TL = 29,85 TL
9.4.Yemek Yardımı, Çocuk Yardımı ve Aile Yardımının Yıllık Bir Defada Ödenmesi
Diğer taraftan, sigortalılara yemek parası ile çocuk ve aile zamlarının yıllık olarak bir defada ödenmesi halinde, bu defa ödemenin yapıldığı tarihteki asgari ücret üzerinden:
Yemek parası için;
Yıllık İstisna Tutarı = Brüt Günlük Asgari Ücret x % 6 x Yemek Parası Verilen Gün Sayısı (Yıl İçinde Fiilen Çalışılan Gün Sayısı),
Yıllık Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Yemek Parası = Yıllık Olarak Ödenen Yemek Parası – Yıllık İstisna Tutarı
Çocuk zammı için;
Yıllık İstisna Tutarı = Brüt Aylık Asgari Ücret x % 2 x Çocuk Sayısı (İki Çocuğa Kadar) x 12 Ay,
Yıllık Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Çocuk Zammı = Yıllık Olarak Ödenen Çocuk Zammı – Yıllık İstisna Tutarı
Aile zammı için ise,
Yıllık İstisna Tutarı = Brüt Aylık Asgari Ücret x % 10 x 12 Ay
Yıllık Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Aile Zammı = Yıllık Olarak Ödenen Aile Zammı – Yıllık İstisna Tutarı
formülü vasıtasıyla ödemenin yapıldığı ayın kazancına dahil edilecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.7.3).
- Özel Sağlık Sigortası Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payı Tutarları (Kısmen Prime Tabi Tutulacak Kazançlar)
Kanunun 80’inci maddesinin birinci fıkrasının b bendinde, “… işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz” denilmektedir. Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari ücretin % 30’una isabet eden kısmı prime esas kazanca dahil edilmeyecek, kalan tutar ise ödendiği ayın prime esas kazancına dahil edilecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.7.4).
506 sayılı Kanunda özel sağlık sigortası primlerinin, pirime esas kazanç kavramına dahil edilip edilmeyeceği konusunda bir açıklık bulunamamakta idi (01.10.2008 tarihine kadar). Yargıtay 21. Hukuk Dairesi de 05.02.2007 tarih ve E. 2006/4180, K. 2007/1193 sayılı kararıyla (Ayrıca bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 30.12.2009, E. 2009/10-573, K. 2009/605; Yargıtay 10. H.D. 07.12.2010, E. 2009/8706, K. 2010/16087[7]; Yargıtay 10. H.D. 29.01.2009, E. 16915, K. 738. Ancak yüksek mahkemenin 01.10.2008 sonrası verilen kararlarında uyuşmazlık 506 sayılı Kanun dönemine aittir; yani 01.10.2008 tarihinden öncesine) bizce de isabetli olarak, özel sağlık sigortası primlerinin kesintiye tabi olmadığı sonucuna varmıştı. 5510 sayılı Kanun ise bu konuyu açık bir hükümle düzenleyerek (01.10.2008 tarihinden sonra), işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin %30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarlarının prime esas kazanç toplamına girmediği yolunda bir düzenleme getirmiştir. Bu ödemelerin asgari ücretin %30’unu aşan kısmı ise prim kesintisine tabi olacaktır.[8]
Özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverenlerce yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;
İstisna Tutarı = Brüt Aylık Asgari Ücret x % 30
Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Özel Sağlık Sigortası Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payı Tutarı = Özel Sağlık Sigortası Primi + Bireysel Emeklilik Katkı Payı – İstisna Tutarı formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.
Örnek: 2015/Ocak ayında sigortalı için işverence brüt 200,00 TL özel sağlık sigortası primi ve brüt 200,00 TL bireysel emeklilik katkı payı ödendiği varsayıldığında bu tarihte yürürlükte bulunan asgari ücret de 1201,50 TL olduğundan,
İstisna Tutarı = 1201,50 x % 30 = 360,45 TL,
200,00 TL özel sağlık sigortası primi + 200,00 TL bireysel emeklilik katkı payı = 400, 00 TL
400,00 TL – 360,45 TL = 39,55 TL 2015/Ocak ayının prime esas kazancına dahil edilecektir.
Buna karşın, sigortalının özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payının ödendiği aydaki prime esas kazancının, 82’inci maddeye istinaden belirlenen prime esas kazanç üst sınırının üzerinde olması halinde, söz konusu özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payları takip eden iki ayda üst sınır aşılmamak kaydıyla sigortalının prime esas kazancına dahil edilecektir. Sigortalı adına işveren tarafından yalnızca özel sağlık sigortası primi veya yalnızca bireysel emeklilik katkı payı ödenmiş olması durumunda ise, prime esas kazanca dahil edilecek tutar, ödenen özel sağlık sigortası primi veya bireysel emeklilik katkı payı üzerinden %30 oranındaki istisna tutarının düşülmesi suretiyle hesaplanacaktır (İşveren Uygulama Tebliği, 7.7.4).
- Kötü Niyet Tazminatı / İş Güvencesi Tazminatı / Sendikal Tazminat / Ayrımcılık Tazminatı
İşverenin (iş hukukundaki) bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, 4857 sayılı İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21 inci maddeleri hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinden, İş Kanununun 18’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18, 19, 20 ve 21’inci maddelerinin uygulama alanı dışında kalan işçilerin (iş güvencesinden yoksun olan işçilerin) iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenmesi gerekmektedir (Kötü Niyet Tazminatı). Bu durumda da işçinin işyeri ile olan hukuki bağı, iş sözleşmesinin feshi ile sona erdiğinden, işçiye ödenen kötü niyet tazminatı prime esas kazanca da dahil edilemeyecektir (İşveren Uygulama Tebliği, 7.8.5). 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesi uyarınca, gerekli koşulların oluşması durumunda, işçiye ödenmesi gereken ve en az 4 aylık en çok 8 aylık ücreti tutarında olabilen iş güvencesi tazminatı, ücret niteliğinde olmadığı için prim matrahına dahil edilmeyecektir.[9] Keza, işçiye Sendikalar Kanununa göre ödenen sendikal tazminat ve İş Kanununa göre ödenen ayrımcılık tazminatı için aynı değerlendirmeyi yapmak gerekmektedir.[10]
Yüksek mahkemede bir kararında: “5510 sayılı yasanın 80/1-a,b hükümlerine göre, “Hak edilen ücretler ile prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay için yapılan ödemelerin brüt toplamı esas alınır. Ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları, emekli ikramiyesi ile Bakanlıkça tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, görevin yerine getirilmesi için zorunlu olarak yapılan ayni yardımlar ile Bakanlıkça belirlenecek diğer ayni yardımların asgari ücretin % 30’unu geçmeyen kısmı, prime esas kazanca tabi tutulmaz.” Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, ayrımcılık tazminatı, iş güvencesi tazminatı gibi ücret niteliğinde olmayan tazminat alacaklarında net tutar bulunurken, 5510 sayılı yasanın 80. maddesi uyarınca % 14 oranında sosyal güvenlik primi ve % 1 oranında işsizlik sigortası kesintisi yapılmaz, sadece vergi kesintisi yapılır. Ayrıca kıdem tazminatından gelir vergisi de kesilmez (Yargıtay 9. H.D. 05.09.2012, E.2011/48488, K. 2012/27544)[11]” demiştir.
- Hayat Sigortası
Kanunda açıkça sadece özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payından bahsedildiği için söz konusu katkılar dışındaki diğer katılardan, örneğin hayat sigortası gibi ödemelerden prim alınması gerekecektir.[12]
[1] Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük
[2] Resmi Gazete Tarihi: 01.09.2012, Resmi Gazete Sayısı: 28398
[3] Resmi Gazete Tarihi: 28.09.2008, Resmi Gazete Sayısı: 27011
[4] Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 15. Bası, Kasım 2014, s. 301
[5] Çalışma ve Toplum, Yargıtay Kararları, S:30
[6] Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 15. Bası, Kasım 2014, s. 302-303
[7] Kararın tam metni için bkz. Çalışma ve Toplum, Yargıtay Kararları, S:32
[8] Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 143
[9] Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 15. Bası, Kasım 2014, s. 303 (Aynı yönde bkz. Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 142; Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 192)
[10] Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 192
[11] Kararın tam metni için bkz. Çalışma ve Toplum, Yargıtay Kararları, 2013/2
[12] Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 15. Bası, Kasım 2014, s. 305 (Aynı yönde bkz. Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 190)